Kerbela Şehitleri ruhuna ocağa konulan aşure, bu yıl da gönülleri Ehl-i Beyt muhabbetiyle buluşturmak için kaynatıldı. Vakfımızın Genel Merkezi Sünbül Efendi Merkez Tekke Ocağında 9 Muharrem’de düzenlenen merasimle gün boyunca pişirilen aşlarımız, 10 Muharrem günü halkımıza ikram edildi.
Sünbül Efendi Merkez Tekke Ocağındaki kazanlarda salavatlarla karıştırılan malzemeler, hatimler, zikirler ve dualar eşliğinde kaynatıldı. Gün boyunca pişen aşure, Hz. Hasan (ra) ve Hz. Hüseyin (ra) Efendilerimiz ile Kerbela Şehitlerimizin ruhuna atfen birlik ve beraberlik için dağıtıldı.
Program, Mütevelli Heyeti Başkanımız M. Fatih Çıtlak, Yönetim Kurulu Başkanımız Hasan Can, Yönetim Kurulu Üyelerimiz, vakıf gönüllülerimiz ve misafirlerimizin katılımıyla gerçekleştirildi.
İstanbul'un Kerbelâsı
Sünbül Efendi Tekkesi’ne “İstanbul’un Kerbela’sı” denilmiştir zira Hazret-i Hüseyin’in (ra) kızları Hazret-i Fâtıma (ra ve Hazret-i Sâkine’nin kabirleri buradadır. “Çifte Sultanlar” olarak da bilinen Hazret-i Fâtıma ve Hazret-i Sâkine’nin kabirleri Sünbül Efendi Tekkesi’ne komşu olduğundan; İstanbul’un fethinden günümüze kadar 10 Muharrem’de Sünbül Sinan Tekkesi’nde Kerbela şehitleri ve Hazret-i Hüseyin (ra) Efendimiz’e mevlîd-i şerîf ve duâ merasimi tertip edilmektedir.
Beş asırlık gelenek devam ediyor
Sünbül Sinan Âsitânesi; İstanbul’un en eski tekkelerinden biri olduğu ve “Merkez Tekke” kabul edildiği için Muharrem ayında ilk aşure Sünbül Efendi Tekkesi’nde kaynatılmaktadır. 9 Muharrem günü tevhidler, salât ü selâmlar, ilahiler ve dualarla kaynatılan aşure, bir gün dinlendirildikten sonra 10 Muharrem günü halka dağıtılmaktadır.
Kerbela şehitleri için Sünbül Efendi Tekkesi’nde “aşure kaynatılması” geleneği tekke ve zaviyelerin kapatılmasının ardından bir süre kesintiye uğramış, Vakfımızın yürüttüğü çalışmalar neticesinde bu gelenek yeniden ihyâ edilmiş ve 2014 yılından bu yana aslına uygun şekilde icrâya devam edilmiştir.
Muharrem ayında Sünbül Efendi Merkez Tekkesi başka bir heyecana bürünürdü. Harlanmış kazanlarda pişen aşurelerin karıştırıldığı muhteşem tabloyu tevhîd, ilahi ve duâlar tamamlardı. Kerbela Şehitleri’nin ruhuna aşure kaynatma geleneğine yeniden sahip çıkan İnsan ve İrfan Vakfı; 10 Muharrem'de dağıtılmak üzere 9 Muharrem (7 Ağustos 2022 Pazar) günü aynı usulle Muharrem aşı pişirmek için ocağı uyandırdı. Kerbela Şehitleri’nin ruhuna aşure kaynatma geleneğinin aslına uygun şekilde sürdürüldüğü döneme şahit olan insanlara ulaşarak, bütün detayları kayıt altına alan İnsan ve İrfan Vakfı; buğdayların yıkanmasından, malzemeler kazana atılırken yapılacak dualara, aşure kaynatan kişilerin kıyafetinden, okunacak ilahi ve mersiyelere kadar her şeyi titizlikle hazırlayarak aşure kaynatma geleneğini ihyâya gayret etti. Kur’an tilaveti, şifa ayetleri, mersiyeler, zikirler ve dualarla İstanbul halkı aşurenin kaynamasına Ehl-i Beyt muhabbetiyle şahit olundu.
“Biz, zehri bal yapan ümmetiz”
Âsitâne'de icrâ edilen merasimin sonunda bir dua yapan Mütevelli Heyeti Başkanımız M. Fatih Çıtlak, katılımcılara hitap etti. İnsan ve İrfan Vakfı olarak buraya ilk gelindiğinde, “Bu adamlar ne yapıyor acaba?” diye merak edildiğini, şimdi ise komşularının hemen hemen hepsinin merasimde olduğunu kaydeden Fatih Çıtlak, sözlerini şöyle sürdürdü: Arkamda kabir taşları var, başımdaki taca bakın semte ismini veren Hz. Sünbül Sinan’ın yolundan gidenlerin kisvesidir. Bizler yabancı değiliz. Sizin dedelerimizin öldüğü yerde onların torunlarıyız. Önümüz arkamız bu, zikrimiz, fikrimiz, aşımız bu. Buradaki her insana Hz. İnsan gözüyle bakıp dua etmekteyiz. Şimdi birleşmek zamanıdır, Hz. Hüseyin’in (ra) kanı birleştirmezse bizi ne birleştirir? Bir toplum matemde birleşirse onları ne ayırabilir? Biz matemlerde birleşen, zehrimizi bal yapan bir ümmetiz.
Aynı ruh...
Tekke ve zaviyelerin kapatılması üzerine 89 yıllık aradan sonra aynı ruh, İnsan ve İrfan Vakfı çatısı altında tekrar hayat buldu.
Birçok farklı tanenin bir araya gelerek kaynadığı aşure; bu yıl da farklı gönülleri Ehl-i Beyt muhabbetiyle buluşturdu, birlik ve beraberlik ruhununun yaşanmasına vesile oldu...