1723’te Erzincan’da doğmuş olup Hazret-i Pîr Mevlânâ Celâleddîn-i Rûmî soyundandır. Erzurum ’a göç ederek uzun müddet orada ikamet etmiştir. Zahiri ilim tahsilini ve tarikat terbiyesini Halvetiye ricalinden Şeyh Abdullah Hilmi Efendi’den Sofya’da almıştır. 1744 senesinde Şam’a giderek meşâyih-i Nakşibendiyye’den el-Hac Süleyman Kürdî Efendi’ye intisap etmiştir. Daha sonra emr-i mânevî ile kendisini irşad etmek muradıyla Bitlis’ten gelen Kâdirî meşâyihinden Şeyh Hacı Mahmud Efendi b. Abdülğafur’a biat etmiş, 1779‘da İstanbul’a gelinceye kadar bu zâtın terbiyesinde kalmıştır. İstanbul’a geldikten sonra şeyh makamı boş bulunan Alacaminare Tekkesi’ne (Şeyh Sadık Efendi Tekkesi’ne) şeyh olarak tayin olunmuştur. 1209 Rebi’ül-evvel’de (Ekim 1794’te) vefat etmiştir. Haziresinde medfun olduğu Şeyh Sadık Efendi Tekkesi, en ihtişamlı devrini onun zamanında yaşamıştır.
Sadık Efendi Tekkesi
Şeyh Sadık Efendi Tekkesi Kartal Baba Caddesi, Köprülü Fazıl Paşa Sokağı ve Boybeyi Sokağı ile Miroğlu Sokağı’nın çevirdiği adayı kaplayan büyük bir tekkedir. Şeyh Sadık Efendi Tekkesi Alacaminare Tekkesi adıyla da anılmaktadır. 1143(1730) tarihinde inşa edilen tekkenin banisi ve ilk şeyhi Hüseyin Efendi “Hacı Dede” olarak da bilindiğinden bazı kaynaklarda “Hacı Dede Tekkesi” olarak da geçmektedir. Tekkenin restorasyonu 2015 yılında tamamlanarak İnsan ve İrfan Vakfı bünyesinde hizmete sunulmuştur.