Tarikatlar öncesi tasavvufun kaynakları arasında önemli bir yere sahip olan Keşfu’l-Mahcub, tasavvufun nazari ve ameli esaslarını konu edinen Farsça ilk eser olmasının yanında, Hücviri’nin üslubu ve dili sayesinde de klasik Farsça metinlerinin de önde gelen örneklerinden birisidir.
İngilizce, Arapça ve Urducaya tercüme edilen bu önemli eser Süleyman Uludağ’ın titiz bir çalışmasıyla ilk defa Türkçeye kazandırılmış olmaktadır.
Hücviri, eserinde sufilerin hal tercümelerine, hal ve makamlarına adab ve erkânına genişçe yer vermiştir. Keşfu’l-Mahcub’u önemli kılan bu özellikler yanında, onu biricik yapan başkaca hususiyetleri de vardır: bu hususiyetlerden biri, tasavvufi fıkraları ve görüşleri taksim ve tasnife tabi tutması, esas aldıkları tasavvufi ıstılahları açıklaması ve özelliklerini belirtmesi; diğeri de iman esasları ve ibadetlerin tasavvuf açısından ifade ettikleri manaların vuzuhla belirtilmesidir.